Jinekolojik sorunlara neştersiz çözüm
Jinekolojik endoskopik cerrahide süreçlerin laparoskopi ve histeroskopi olarak tanımlanabildiğini anlatan Op. Dr. Uysal, “Karın içi organları tanımlamak için yapılan süreçler laparoskopik cerrahi olarak nitelendirilirken, rahim içi alanı kıymetlendirmek için histeroskopi uygulanır. Laparoskopik süreçler esnasında karın boşluğu içerisine uygun basınçta gaz verilerek, göbek deliği hizasından karın içine kamera yerleştirilip organlar görüntülenir. Karın ön duvarına yapılan 3-4 adet 5-10 mm’lik deliklerle de süreç esnasında kullanılacak yardımcı aletler yerleştirilir. Ağır teneffüs yahut kalp hastalıkları olanlar dışında endoskopik cerrahiye birden fazla hasta uygundur” halinde konuştu.
Teknik yeterlilik, tecrübeli cerrah ve grubun jinekolojik endoskopik cerrahi uygulamalarında kıymetli olduğunun altını çizen Op. Dr. Uysal, jinekolojik endoskopik cerrahi teşebbüslerin sıklıkla kullanıldığı alanları şöyle sıraladı:
“Tubal sterilizasyon, biopsi, endometriozis cerrahisi, over kistleri cerrahisi, polikistik over sendromu cerrahisi, myomektomi, jinekolojik suspansiyon ameliyatları, inkontinans cerrahisi (idrar kaçırma operasyonları), rahim alma ameliyatları, kısırlıkta teşhis ve cerrahi, bayan kanserleri, dış gebelik, yumurtalık ve tüp enfeksiyonlarında abse tedavisinde ve over torsiyonu cerrahisi.”
TEKNİK YETERLİLİK KIYMETLİ
Laparoskopik cerrahinin açık cerrahiye nazaran çok sayıda avantajları olduğunu da vurgulayan Op. Dr. Uysal, şunları söyledi:
“Laparoskopik operasyonlar doku ve organlara daha az veren gözetici cerrahi metotlardır. Karın klasik manada açılmadığında yara yeri enfeksiyonu ve operasyona bağlı yapışıklıklar daha az izlenir. Ameliyat sonrası ağrı çok daha azdır. Estetik açıdan ülküdür. Karın içi organlar büyütülerek gözlendiğinden cerrahi istikametten hakimiyet daha fazladır. Ameliyat sonrasında hastanede kalış müddeti çok kısadır. Olağan hayata dönüş kısa vakit alır. Karın fıtığı mümkünlüğü daha azdır. Her cerrahi uygulama da olduğu üzere laparoskopik cerrahi süreçler sırasında da komplikasyonlar olabilir. Cerrahi tecrübe, teknik yeterlilik ve takım uyumu çok kıymetli faktörlerdir. Çoklukla komplikasyonlar kamera ve yardımcı aletlerin karın içine yerleştirilmeleri esnasında oluşabilir. Büyük damar, üreter, bağırsak ve mesane yaralanmaları meydana gelebilir. Bu komplikasyonlara müdahale bazen tıpkı anda yapılan açık cerrahiye gereksinim gösterir. Laparoskopik jinekolojik cerrahi öncesinde komplikasyon mümkünlüğünü artırabilecek, daha evvel geçirilmiş karın cerrahisi hikayesi yahut çoklu ve büyük miyomların varlığı üzere durumlar kıymetlendirilerek operasyon planlanmalıdır.”
İNFERTİLİTE TEDAVİSİNDE ÖN PLANDA
Op. Dr. Uysal, jinekolojik operasyonlardan sıklıkla uygulanan histerektomi (rahim alınması) işleminin de laparoskopik olarak yapılabildiğini hatırlatarak “Laparoskopik histerektomi operasyon sonrası ağrı ve güzelleşme istikametinden hasta açısından hayli avantajlıdır. Laparoskopik histerektomi sonrasında yara yeri enfeksiyon ve estetik sorun çok nadirdir” dedi.
Özellikle gerek teşhis gerekse tedavi emelli infertilite tedavi ve takip sürecinde de endoskopik cerrahinin ön planda olduğunu belirten Op. Dr. Uysal, “Tubal ve ovarial faktörlerin değerlendirilmesinde laparoskopik cerrahi sıklıkla uygulanmaktadır. Endometriozis teşhis ve tedavisinde de endoskopik cerrahi uygulanmaktadır. Laparoskopik endoskopik operasyonlar hasta için uygun kaidelerde ülkü formüllerdir. Hastanın hem sıhhati hem de konfor istikametinden tatmin edicidir. Teknik yeterlilik, tecrübeli cerrah, koordine grup ve ameliyat öncesi güzel değerlendirilmiş hasta ülkü sonuç verecektir” formunda kelamlarını tamamladı.
