İyi İletişim Becerileri

Normal koşullar altında fiziksel alan nettir ve insanların sınırları bellidir. Ama herkesin bir de ruhsal, psikolojik yanı ve bunun da benzer sınırları vardır. Ancak bu sınırlar fiziksel olmadığı için açıkça görünmezler, bizim bunu çevremize göstermemiz gerekir. Çevremizde bunu göstermemiz önemlidir çünkü insan, diğer insanlarla ilişki içerisinde yaşayan ve var olan bir canlıdır. Yapısal olarak diğer insanlar ilişki kurma eğilimin dedir. Bazı psikolojik kuramlara göre insanlar için diğer insanlar ilişkiye girmek temel bir gereksinimdir.

İnsanlarla ilişkimizde istediğimizi alamıyorsak, beklediğimiz ilgi, sevgi ve desteği göremediğimizi düşünüyorsak, hatta tam tersine kötülük gördüğümüzü hissedip olumsuz şeyler yaşıyorsak ya bu yaşananlar da bizi doğal olarak olumsuz etkiliyorsa ne yapabiliriz?

Yapılabilecek birinci şey o güne dek ne yapıyorsak bunları yapmaya devam ederek yani bir şey yapmayarak dengeyi korumaktır. İnsan bunu ne yapacağına karar veremediğinde veya yapılabilecek hiçbir şey içine tam silmediğinde de seçebilir. Buna kısaca elinde olanla yetine politikası diyebiliriz.

Yapılabilecek ikinci şey ise sorun çözme yollarına başvurmaktır. İlişkinin daha iyi bir yola girmesi için yapabileceklere bakacak olursak şöyle sıralayabiliriz:

1. Sorun yaşadığımız kişinin değişmesini beklemek

Bir insanın değişebilmesi için ilk koşul, kendisinde bir sorun görmesidir. Ardından bu sorunla ilgili bir değişiklik istemesi, değişikliğin gerçekleşebileceğini inanması ve sonra da bu değişiklikleri gerçekleştirmek için gereken adımları atması gerekir. Bir hayli uzun bir yol gibi gözüküyor üstelik karşınızdaki insan kendisini de bir sorun görmüyorsa zaten değişim olasılığı aştan ortadan kalkmış demektir.

2. Sorun yaşadığımız kişiyi değiştirmeye çalışmak

Sorun yaşadığımız insanın değişmesi için arayışlar içinde olması olmak bu amaçla konuşmalar yapmak ve davranışlarda bulunmak gerekir burada da kişinin değişmesi için gerekli şartın veya başlangıç noktasının kendisine değişmesi gereken bir şey görmez olduğunu unutmamak gerek. Aksi durumda birini değiştirmeye çalışmak tam tersine onun bizimle inatlaşmasına ve değişmemesine yol açar.

3. Kendinizi değiştirmeye odaklanmak

Değişiklik olacaksa geriye kalan üçüncü olasılık kişinin kendisini değişmesidir bu seçenek zor acılı ve sıkıntılı bir süreç olabilir. Ancak değişim için tek yol daha doğrusu değişime dönük olarak bizim kontrolümüzde olan tek değişken kendi davranışlarımız ve konuşmalarımızdır. Bu süreçte cesaret gerektirir fakat sonuç değişikliği oluşturabilecek tek yol budur ve bu yol kullanılırsa inanılmaz iyi sonuçlar ortaya çıkabilir.

İyi İletişimin Özellikleri

1. Olan bir tane ilgili net konuşmak

“Son günlerde birlikte az zaman geçirdik.”

2. Kendi duygu düşünce ve isteklerinizi dürüst ve açık bir şekilde ifade etmek

“Beraber olduğumuz zamanlar giderek azalınca beni istemediğini düşünmeye başladım ve buna üzüldüm.”

3. Anlamayı amaçlayarak iyi bir şekilde dinlemek

“Doğru anladım mı acaba son dönemde beraber olduğumuz zamanlar giderek azalınca benim seni istemediğimi düşünmeye başladın ve onu bana üzüldün.”

4. Karşı tarafa saygılı olmak, onun varlığını ve farklılıklarını kabul etmek “Senin neden böyle düşündüğünü hissettiğini anlıyorum.”

Kötü iletişimin özellikleri

  1. Karşı tarafla ilgili kapalı anlaşılmaz ve uzun konuşmak

Örnek: “Son günlerde benimle hiç ilgilenmedin, zaten hiçbir zaman beni önemsemedin, sen hep kendini düşünürsün, kendinle ilgili bir şey olduğunda hemen beni ararsın, insan biraz da başkasını düşünmez mi bu bencillik değilse nedir?”

  1. Duygu, düşünce ve niyetin saklamak veya davranışlar ortaya koymak. Örnek: Rahatsız eden konuyu hiç açmamak beklemek veya susmak, küsmek, konuşmamak, surat asmak, aslında başka konulardan bahsediyorken yüksek sesle konuşmak.

  2. Karşı tarafı dinlememek kendini savunmak veya saldırı amaçlı dinlemek. Örnek: “Kusura bakma son günlerde çok yoğunum işten nefes bile alamıyorum. (Savunma amaçlı dinlemek.)” “ Senin de beni hiç arayıp sormadığın zamanlar oldu ama ben o zaman senin gibi bir tavır yapmadım hiç. (Saldırma amaçlı dinlemek.)”

  3. Karşı tarafa saygı duymamak onu aşağılamak, karşı tarafın varlığını ve farklılıklarını kabullenmemek.

Örnek: “Nasıl olur da böyle düşünebilirsin? Normal biri asla böyle düşünmez. Böyle düşünmeye hiç hakkın yok!”


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu