Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemez?

Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Oryantasyona başlayan birçok aile çocukların uyumunu kolaylaştırmak için çabalıyor. Ben de bu yazımda özellikle okula ilk adımı atacak ailelerin ihtiyacı olacak bütün bilgileri bir arada toplamaya çalıştım.

Okul uyumuna yardımcı önerilere geçmeden önce çocukların neden okula gitmek istemediğini konuşalım. Eğer sebepleri bilirsek, çözüme daha hızlı ulaşırız.

Hayattaki her yeni deneyim tedirgin edicidir, özellikle çocuklar için. Öncelikle çocuklar okula gittiklerinde ne ile karşılaşacaklarını bilmiyorlar ve tedirginler. Okulun binası, içindeki insanlar, işleyiş çocuklara çok yabancı.

Hadi gelin bu probleme çocuk gözüyle bakalım ve çocuğun dilinden anlatalım.

“Okul diye bir yer varmış, artık oraya gidecekmişim. Annem-babam sürekli bunu anlatıyor. Orada çok güzel oyuncaklar varmış, hep oyun oynatan öğretmenler varmış, arkadaşlarım da olacakmış. Tamam ama benim evde oyuncaklarım var. Neden oradaki oyuncaklarla oynayayım ki? Anlamadım, neyse belki güzel oyuncaklar da vardır.

Annemle, babamla bu okul denen yeri görmeye gittik. Çooook büyük! İçinde bir sürü insan var. Kim bunlar? Hepsinin adı öğretmen. Bana bakıyorlar, gülüyorlar, bir sürü soru soruyorlar. Bu kadar göz önünde olmaktan hoşlanmadım. Neyse gerçekten güzel oyuncaklar varmış.

Okula başlayınca her şey daha kötü oldu. Annem-babam yanımda olmayacakmış. Neden kötü bir şey mi yaptım? Ağladım diye mi oldu? Hem burada kurallar var, her zaman eğlenceli değil. Artık içeri girmemiz lazım diyorlar, toplanma zamanı diyorlar. Ben toplamayı bilmem ki, oyuncaklarımı hep annem toplar. Her zaman oyun oynamıyoruz. Bir şeyler çiziyoruz. Kalem tutmak çok zor. Öğretmen de bazen uyarıyor, kuralları söylüyor. Ya beni de uyarırsa? Bana kızar mı acaba? Hem ben buradayken ailem ne yapıyor, eğleniyorlar mı? Kesin oyun oynuyorlardır. Ya onları tekrar göremezsem. Beni burada unuturlar mı?”

Çocukların biz yetişkinler gibi kelimeleri olsa okula başlamayla ilgili bu endişeleri onlardan duyardık, inanın. Ancak akıllarından geçeni tam ifade edemediklerinden biz ağlamalarını, oyalanmalarını, gitmeyeceğim, sevmedim demelerini duyuyoruz, kabuslarına hatta bazen kol, bacak, mide ağrılarına şahit oluyoruz. Evet aslında bunları hepsinin sebebi endişe. 

Peki ne yapalım, bu kadar zorsa okula göndermeyelim mi?

Tabii ki gönderelim. Özellikle günümüzde okul öncesi bir ihtiyaç. Çocuklarımızın sosyalleşmesi, kuralları öğrenmesi, akranlarını tanıması ve önemlisi bağımsızlaşması için okul gerekli. 

Peki biz bu süreci kolaylaştırmak için neler yapabiliriz?

  • Çocuklara okulla ilgili doğru bilgi verelim. Sürekli oyun oynanan, eğlenceli bir yer olarak anlatırsak çocuklar okulda kuralları ve ders akışını gördüğünde hayal kırıklığına uğrar. Ebeveynlerine olan güveni azalır.

  • Çocukları okula başlamadan önce kısa süreli vedalara alıştıralım. Böylece her ayrılmadan sonra tekrar kavuşacağımızı bilirler.

  • Sürekli okuldan bahsetmek, çocuğu okul fikrine ikna etmeye çalışmak çocuğun kaygısını arttırır. Çocuk okula hazır olduğunda başlamalı ve istikrarla devam etmelidir. Çocuğu ikna etmeye çalışmak yerine “Biliyorum bu yeni bir şey. Seni korkutuyor ama ben buradayım” mesajı vererek onu anladığınızı hissettirebilirsiniz.

  • Çocukların okul vaktinde, çocuğun yanında plan yapmayın. Sizin farklı bir etkinlikler yapmanız çocuğu rahatsız edecektir.

  • Okula başlamadan önce evde de kuralların olması okul uyumunu kolaylaştırır. Özellikle uyku saatleri konusunda kuralların belirlenmesi, çocukların sabah okul saatinde uyanmasına da yardımcı olur.

  • Gün içinde duygulardan bahsetmek, çocuğun olumsuz duygulara toleransının artmasına rehberlik etmek ve bütün duygularını kabul etmek çocuğun rahatlamasını sağlayacaktır. 

  • Çocukların bu yeni duruma alışmaları için zamana ihtiyaçları olduğunu unutmamak gerekir. Okul oryantasyonunun 2 hafta kadar sürmesi normaldir. 

Bütün yöntemleri uygulamamıza rağmen 1 ay boyunca çocuğumuz okula alışamadıysa bir uzmanla görüşmek gerekebilir. Bir aydan uzun süren zorlanmaların altında okula uyumun dışında başka sebepler olabilir. 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu