Günümüzün kaidelerinde doğum anne adaylarının korkulan düşü oldu. Sebeplerini artık konuşmayacağım. Doğum hali olarak sezaryeni önceliğimiz değilse, ben olağan doğum bahtımı her şey yolunda gittiği sürece kullanmak istiyorum diyorsanız, haydi bakalım biraz bana kulak verin.
Önceliğiniz kendinize, vücudunuza ve bebeğinize güvenmek doğurabileceğinize inanmak. Hekiminiz ile mutlaka bir inanç ilgisinde olun, annenizle daha birinci yaşlarda kurduğunuz inançlı bağlanma sorunu işte buraya kadar uzanıyor. Unutmayın doğumunuzu hekiminiz yapmayacak siz yapacaksınız. Doğumunuzun sorumluluğunu hekiminize atarsanız hiçbir hekim bu sorumluluğu almaz ve siz de doğumunuza sahip çıkmazsanız şimdiden söyleyeyim perşembenin gelişi çarşambadan muhakkaktır. Bu yolun sonu bize sezaryene götürür. Hiçbir tabip sizin yerinize doğum yapamaz. Yok bu türlü bir şey. Doğum bir kas hareketinin aksiyonudur. Bunu yapacak olan da yalnızca ve yalnızca sizin bedeninizdir.
Doğumun zihnimizde oluşturduğu olumsuz fikirlerden arınmak ve doğuma dair bilmediğimiz bir sürü sorunun yanıtını bulmak için doğuma hazırlık kurslarına kesinlikle katılın. Bu kurslarda bilhassa nefes ve gevşeme eğitimleri alın.
Doğumdan evvel şayet doğumunuz riskli değilse her şey yolunda gidiyorsa, doktorunuzla kesinlikle vücudunuzda yapacağı müdahaleleri ve isteklerinizi konuşun. O gün geldiğinde hayal kırıklığı yaşamayın. Doğumdan evvel doğum yapacağınız hastaneyi odayı ve hatta uygunsa doğumhaneyi görün. Zihinsel olarak imgelemenizi sağlayın ve o odada doğumunuzu hayal edin.
Doğum pasif bir durumda olmak ya da bir mahkumiyet hali muhakkak değildir. Doğum sürecinizde, iç sesinizi dinleyin ve etkin olarak seyahatin, dolaşın, çömelin, yatmak zorunda değilsiniz, kısaca yaşama dair özgürlüğünüzü devam ettirin, doğumda da vücudunuz ne isterse onu yapın.
Ayakta dolaşarak doğum sürecini geçirin bu durum yerçekimini faal olarak kullanmanızı sağlar. Bebek de çok kolay aşağı gerçek iner.
Günümüzde endüstrileşmiş toplumlarda birçok bayan, ekseriyetle hastanelerde sırt üstü yahut yarı yatar konumda doğurmaktadır. Bu uygulama hem zamansal olarak doğum aksiyonunu uzatmakta, hem de doğal bir hareket olan doğumu medikalize etmektir.
Faal doğumda doğal hormonların engellenmeden salınımı ile fizyolojik doğum aksiyonu resen ilerler. Yükselen endorfinler(doğal morfin) annede ağrı kesici tesiri yapar. Yükselen bu hormon düzeyi anne ve bebek inançlı bağlanmasını artırır.
Annenin ruhsal ve bedensel mahremiyetini korumak, kendisini inançta hissettirmek doğumu kolaylaştıran öteki bir faktördür. Ilık bir duş doğumun olmazsa olmazlarındandır. Doğum ağrılarını hayli azaltır.
Annenin kesinlikle doğumda faal olması ve desteklenmesi gerekir
Doğum yarı içgüdüsel, yarı öğrenilen bir güç seyahatidir. Hamilelik boyunca fizikî, ruhsal ve duygusal bir hazırlık devrine gereksinim duyar.
Doğumunda faal rol oynayan bir anne içindeki mücadeleci bayan ruhunu keşfeder. Bebeği ile inançlı bağlanmasını yaşar. Doğumun insan vücudunda yarattığı onca hoşluğa karşın, anne olmanın gücü bayana tekrar ömür gücü verir.
